Reformizm, radikal değişiklikler veya sistemin tamamen yıkılmasının aksine, mevcut siyasi ve sosyal sistem içinde kademeli değişiklikleri savunan siyasi bir ideolojidir. Reformcular, değişikliklerin kademeli olarak ve hukuk çerçevesinde yapılması gerektiğine inanıyor. Bu yaklaşımın devrimci değişime göre daha pratik ve daha az yıkıcı olduğunu ve toplumsal istikrar ve düzenin korunmasına olanak tanırken aynı zamanda toplumsal adaletsizlikler ve eşitsizlikleri de ele aldığını ileri sürüyorlar.
Reformizmin kökleri 19. yüzyıla, endüstriyel kapitalizmin ve işçi hareketinin yükselişine kadar uzanmaktadır. Pek çok işçi ve aydının kapitalist sistemin adaletini ve sürdürülebilirliğini sorgulamaya başlaması, çeşitli sosyalist ve komünist ideolojilerin gelişmesine yol açtı. Ancak bu eleştirmenlerin hepsi kapitalist sistemin tamamen yıkılmasını savunmadı. Reformistler olarak bilinen bazıları, mevcut sistem içinde yasal ve siyasi reformlar yoluyla işçi sınıfının koşullarını iyileştirmeyi amaçlayan daha kademeli bir yaklaşımı savundu.
Reformizm tarihinin en etkili isimlerinden biri, Karl Marx’ın devrimci sosyalizmine karşı çıkan Alman sosyal demokrat Eduard Bernstein’dı. Bernstein, kapitalizmin şiddet içeren bir devrim yerine demokratik yollarla yavaş yavaş sosyalizme dönüştürülebileceğine inanıyordu. "Evrimsel sosyalizm" veya "revizyonizm" olarak bilinen fikirleri reformist ideolojinin temelini oluşturdu.
Reformizm, 20. yüzyılda birçok Batı ülkesinin siyasetinde önemli bir güç haline geldi. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde 20. yüzyılın başlarındaki ilerici hareket ve 1930’ların New Deal politikaları reformizmin biçimleri olarak görülebilir. Avrupa’da reformist sosyal demokrat partiler, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra refah devletinin kurulmasında önemli rol oynadılar.
Ancak reformizm hem sağ hem de sol kesim tarafından da eleştirildi. Muhafazakarlar sıklıkla reformist politikaların ekonomiye aşırı hükümet müdahalesine yol açtığını ve bireysel özgürlük ve inisiyatifi zayıflattığını iddia ediyor. Öte yandan radikaller ve devrimciler, reformizmin kapitalizmin temel adaletsizliklerini ve eşitsizliklerini gidermede yetersiz kaldığını, toplumun daha radikal bir dönüşümünün gerekli olduğunu savunuyor.
Bu eleştirilere rağmen reformizm dünyanın birçok ülkesinde önemli bir siyasi ideoloji olmayı sürdürüyor. Kapitalizmin geleceği ve sosyal adalet ve eşitliği sağlamanın en iyi yolları hakkındaki tartışmaları şekillendirmeye devam ediyor.
Siyasi inançlarınız Reformism konulara ne kadar benziyor? Öğrenmek için politik testini yapın.